Duyuyor musunuz?
Örgütlenmiş baharlar bizleri bekliyor.
Soluksuz ve sınırsız bir yaşamın
Sevinç çığlıkları ile birlikte.
Acıya ve düşmanlığa inat,
Sevgiye ve kardeşliğe hasret.
Hasret kaldık.
Bundandır silah elde,
Uğruna toprağa düşenlerimiz.
Bundandır kavgamız
Kavgamız:
Yitirdiğimiz kızıl bedenlerde
Çelikleşen yaşam inancımız,
Düşmana olan kinimiz.
Fakat yetmez bunu biliyoruz
Yarınlarımızın geleceği Çocukların, sokaklarda özgürce koşabildiği
Yaşanası bir dünya için;
Köylüler gelmeli kavgaya!
Özgürlüğü haykırmalı kadınlar!
Gençlik gözü kara,
Mavzer kuşanmalı!
Kavganın yatağına işçiler akmalı mesela,
Kömürü söken!
Demiri işleyen!
Fabrika betonlarında uykuya hasret,
Açlığa gebe,
Nasırlı elleriyle yaşam damarlarımıza can veren işçiler!
İşçiler!
Haydi
Çelikleşsin bilekler
Bilinçler,
Kavgayla şekillensin!
Zalime korku,
Yarınlarımıza umut olsun diye.
Ancak;
Ancak o zaman sevdalarımız umut yüklü
Bir yaşama kavuşur,
Anaların ağıtları son bulur.
Duyun!
Duyurun bu çığlığımı…
Ey halk!
Biliyorsun artık
Ayağa kalk!
Soytarı düzenlerin, sadık bekçiliğine inat
Zulme isyan
Kızıla davet var.
Önder Yıldız